23 Haziran 2009 Salı

Sağlıklı bir olmak ve bunu turizme çevirebilmek

Sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda devletin yönetimi elinde bulundurması gerektiğine ve dahası sosyal devlet anlayışına göre bu iki noktanın devletin sorumluluk alanlarında olması gerektiğine inananlardanım. Ancak günümüzdeki gelişmeleri de yakından takip eden birisiyim. Bu açıdan özel hastanelerin şubeleşmesini çok önemsiyorum.

AKP hükümetinin özel hastaneleri teşvik etmek ve güçlendirmek adına yeni hastane yatırımlarına çok fazla yönelmediği, tam aksine sağlık alanından çekilmeyi istediğini görmekteyiz. Devletin sosyal alandaki görevlerini düşününce bunu kabul etmek güçtür.

Ancak yurttaş açısından bakıldığında ise, yıllarca kapısından içeri giremediği ve sadece parası olanlara hizmet eden bir kurum olan özel hastaneleri sıradan yurttaşlarında faydalanabileceği şekle sokması AKP hükümetinin sağlık politikasındaki faydalı işlerinden birisi olduğuna inanıyorum.
* * *
Mersinde ciddi boyutta doktor ve sağlık çalışanı eksiği bulunuyor. Mersin Merkezde sadece 1 adet SSK(Toros), bir adet Devlet hastanesi, bir adet Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi bulunuyor.

Türk Sağlık Sen’in yaptığı ve 2007 yılı Mart ayı sonlarında açıkladığı araştırmaya göre Mersin’deki uzman hekim sayısı 524… Bu rakam İstanbul’da 3549, Ankara’da 2448, İzmir’de 1796, Adana’da 611… Yine aynı araştırmada Pratisyen hekim sayısı Mersin’de 680, Adana’da 837, Ankara’da 1816, İzmir’de 2029, İstanbul’da ise 2881... Bu rakamlar bile Mersinin yeni hastanelere ne kadar ihtiyacı olduğunun kanıtıdır.
* * *
Sağlık hakkı, İnsanların olmazsa olmaz bir hakkıdır. Ve sosyal devlet bu hakkı yakından takip etmeli ve tamamıyla özel sektöre devretmemelidir. Elbette her özel işletme gibi günümüzde hastanelerinde sıradan bir işletme gibi kârlılığını artırma politikaları vardır. Ancak bu istek insan sağlığının önünde olmamalıdır. Bu kontrolü yapacak kurum Sağlık Bakanlığıdır.

Sosyal devlet politikaların uygulanmasına ve sağlık alanında devletin özel kurumlardan daha aktif rol oynayarak devletin anayasadaki sosyal sorumluluğun yerine getirilmesi gerekmektedir.

Sağlığı ticaretleştiren anlayışa karşı olan birisi olduğumu beni yakından tanıyanlar bilirler. Ancak bir gerçek var ve bu gerçek ile her gün beraber yaşıyoruz. Kentteki doktor ve hastane eksiğinin yanında, özel hastaneler sayesinde başta doktor ve hemşire gibi genel sağlık çalışanlarına istihdam yaratılmaktadır.

Sadece sağlık çalışanları değil, ambulans şoföründen tutun, hastabakıcısına, çaycısına kadar farklı alanlarda insanlar bu şekilde iş bulabilmektedir. Kente yeni doktorlar geldiği için insanlara sağlık alanında ciddi seçenekler sunulmaktadır.
Hastanenin yanında açılacak olan, eczane ve birçok irili ufaklı işletme şehrin gelişimini sağlayacaktır. Bu hastanelerde iş bulan insanlar paralarını bu kentte harcayacakları için kent ekonomisi ayrıca canlanacaktır.

Sadece bu yönleri ile bile özel hastanelerin kente çekilmesi gerekmektedir. İşsizlik bu şehrin realitesidir.
* * *
Bu düşünce ile internet ortamında başta İstanbul’dakiler olmak üzere onlarca özel hastaneye Mersini tanıtıcı küçük e-mektuplar attım ve Mersine hastane yapılması için sıradan bir yurttaş olarak davette bulundum. Sağlık Bakanlığı’na Mersindeki hastane eksikliğini ve geçen hükümet döneminde söz verilen Araştırma Bölge Hastanesinin bir an önce yapılmasını talep eden bir e-posta ilettim.

Benim mesajlarım ilgili yere ulaşır ya da ulaşmaz… Mesajımı dikkate alırlar ya da almazlar. Mersinin gelişmesini, aradığın her şeyi bulabildiğin, her konuda seçeneklerin bol olduğu bir Mersin özlemi ile hayallerimi bir süre daha yaşatacağım. Açıkçası umutsuz değilim…

İnandığım bir nokta var. Belediyeler, tabip odaları vb. gibi resmi/yarı resmi kaynaklardan davet gider ya da teşvikler sunulursa hastane veya benzer işletmeler neden Mersine gelmesin? Üstüne basa basa tekrar etmem gerekir ki; özel hastanelerine sunulan teşvikler bu aşamada halkın yararınadır. Hastanın, kendi doktorunu seçim hakkı küçümsenecek sıradan bir şey değildir.
* * *
Sağlık alanında Mersinin hastane eksikliği gün geçtikçe artmaktadır. Hastanelerde büyük çapta hasta yığılmaları halen sürmektedir. Eski SSK Hastanesi, Devlet Hastanesi mevcut yatak ve doktor sayısıyla yeterli gelmemektedir. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine Batı Mersinden ulaşmak çok zordur. Ayrıca, insanlar çeşitli hastalıklar için bugün hala İstanbul, Ankara ve hatta Adana’ya gidiyorlarsa ortada bir sorun vardır.

Burada elbette ilk iş Milletvekilleri, il özel idaresi ve Belediyelere düşmektedir. 2Milyona yakın bir nüfusu sahip bir kenti devlet hastanelerinden yoksun bırakanlar en azından kente özel hastanelerin gelmesini sağlamalıdırlar. Üstelik Mersin sağlık turizmi açısından son derece uygun bir coğrafik özelliğe sahiptir. Üç-Beş büyük hastaneyi buraya çekebilirsek neden sağlık turizminde yol almayalım?

Tavsiye:
Günümüzün en önemli iletişim aygıtı olan İnternette sağlık ile ilgili binlerce site bulunuyor. Bunların içinde insanların kendisine uygun doktoru bulabileceği, tavsiyelerde bulunduğu ve bu tavsiyelerden başkalarının yaralanabileceği bir site var. Çok girilen bir site olan www.tavsiyeediyorum.com hastaların doktor isimlerini başkalarına tavsiye ettiği ve doktorlarında ücretsiz üye olarak iletişim bilgilerini ekleyebildiği yazılar yazabildiği bir site. Mersindeki doktorlarında buraya üye olmalarını, hastaların gittikleri doktorları buraya kayıt ettirmesini tavsiye ediyorum.

Bu yazı Güneyde İmece Gazetesinde 04.02.2008 tarihinde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: