Hoşgörü kenti Mersin

Mersin farklı din, dil, ırk, mezheplerden insanların yaşadığı bir hoşgörü kentidir. Mersinde hiçbir zaman insanlar farklılıklarından ötürü dışlanmadı. Tam tersi farklılıklar Mersin için çok güzel bir kültür mozaiği oluşturdu.
. . .
Yakın tarihe baktığımızda da farklı bölgelerden aldığı göçlerle bu mozaik bozulmamış, aksine, Mersine gelen her insan Mozaiğin güçlenmesine, sağlamlaşmasına destek oluşlardır.
. . .
Mersin tarihinde özel ve önemli bir yer bulan gayrimüslimlerle birlikte, kente sonradan gelen her insan göç ederken anılarını, tarihini, geçmişini, kültürünü, buraya taşıdı. Bu yüzden mozaiğin her parçası ayrı ve eşsiz bir değerdedir.
. . .
Türkiye’de elbette göç alan birçok kent mevcuttur. Ancak Mersin tüm kentler içinde farklı bir özelliği sahiptir.
. . .
Mersin Mezarlığı, ebediyete intikal eden her dine mensup insanların beraberce yattığı dünyada yegâne mezarlıktır. Mersin, bu yapısıyla Türkiye’nin örnek kentlerinden birisidir.
Ve bu özel mezarlıkta her yıl özel bir tören düzenleniyor.
. . .
Her dine mensup insanların mezarlarının bulunduğu Mersin Mezarlığında üç dinin mensubu din adamları 7 yıldır başta kendi din mensupları olmak üzere tüm ölmüşler için kendi inandıkları biçimde dualar ediyorlar.
. . .
Dünyanın birçok bölgesinde hala Müslümanlarla, Müslüman olmayanlar arasında süregelen kavgalara çok net bir cevaptır aslında Mersin Mezarlığı ve burada yapılan törenler. Bu insanlık için önemli bir ayrıcalıktır.
. . .
Üç dinin ortak tören uygulama geleneğini Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan başlattı. Göreve ilk geldiğinde yaptığı hizmetlerden birisi mezarlığın içini temizleyip, düzene sokmasıydı. Bu açıdan bu törenlere 7 yıldır verdiği desteğin kişisel reklâm aygıtı olmadığı son derece açıktır.
. . .
Müslümanlık dini sevgiyi, merhameti, hoşgörüyü, barışı ve kardeşliği emreder. Bu genel kural ve emirler diğer Semavi dinlerde de benzer ölçüde mevcuttur.
. . .
İnsanların ayrışması taraftarı olan her insan Mersin mezarlığındaki hoşgörüyü görmeli ve ortamın karakterini içine sindirmesi gerekmektedir.
. . .
Üç günlük dünya, kalp kırmaya değmez söylemini hayata yansıttığınızda herkesin ortak buluşma noktasıdır mezarlıklar.
. . .
Mersinde ne insanların dini, ne ırkı, nede bölgesinin farklılıklarından dolayı hiçbir ayrımcılığa meydan verilmemiştir. Ne insanlar otellerde yakılmış, ne cumhuriyet karşıtlarının kanlı eylemi söz konusu olmuş, nede doğudan gelen yurttaşlarımızın dışlanmışlığı söz konusu olmamıştır.
. . .
Kimi zaman bu farklılıkları galeyana getirmeye kalkanlar olsa da, kimi zaman oluşan mozaiği parçalara ayırmaya çalışanlar olsa da, Mersin'de barış, kardeşlik ve dostluk ilkelerini bir arada tutmak için elimizden geleni sarf etmeliyiz.
. . .
Bu hoşgörü ortamı yerel bir etkinlik olarak kalmamalı, Diyanet işlerinin organizasyonunda geleneksel olarak sürdürülerek dünyaya tanıtılmalıdır. Dünya barışına katkı sunmak için bundan iyi örnek olamaz.

Bu yazı Güneyde İmece gazetesinde 23.12.2007 tarihinde yayınlanmıştır.