25 Haziran 2009 Perşembe

Mersin’e Termik Santral Sinop’a Üniversite

Mersin, kendi coğrafik ve kültürel kaynaklarının verdiği özellikleri ön plana çıkararak ve devlet desteği olmadan tamamen kendi dinamikleri sayesinde geleceğe ilişkin üç temel konunun Mersini geleceğe taşıyacağına karar verdi.

Turizm, lojistik ve tarım ve tarıma dayalı sanayi.

Tüm bunlar gerçekleşirken ne yazık ki, hiçbir aşamada devlet desteği görmedi.
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan geldi… Tarım Bakanı geldi… Turizm Bakanı geldi… Kürşat Tüzmen zaten hep buradaydı… Ta ki seçim kaybedene kadar!

Seçime kadar buradan ayrılmayan, denizde yüzen, maç izleyen, fuar açılışı yapan, top oynayan, sorunlarla ilgilenen Kürşat Tüzmen seçimden sonra ortalarda görünmüyor.
Bu kendisine oy veren ve inanan Mersinliye hakarettir.

Kürşat Tüzmen dışındaki bakanlar da hep Mersine ilgi duyar gibi göründü.
Turizm bakanı Mersin turizminin ön plana çıkacağını söyledi, Sağlık Bakanı hastane, Ulaştırma Bakanı Havaalanı sözü verdi… Ve hepsi MTSO liderliğinde düzenlenen ve valilik tarafından çalışmalarına hız verilen RIS Mersin projesinin üç etkisinden mutlaka bahsederek başladılar konuşmaya. Yani ya turizmi ön plana çıkardılar, ya tarım veya lojistiği…

Fakat hiç biri Mersin için kılını kıpırdatmadı.
Hatta tam tersi kendi kendilerine çelişir hale geldiler.

Turizm’den bahseden ve turizm sezonunu Mersinde açan, tarım ve öneminden bahseden bakanlar Mersin’in tarımsal bölgesinin yakınlarına ve turizm bölgesinin göbeğine nükleer santral kurmak için girişimlerde bulundular.

Sonra ortaya bir Sinop lafı atıldı. Karadeniz lobisi buna şiddetle karşı çıktı. İbre Mersin’e döndü. Cılız tepkiler verildiyse de hükümet Mersin’de karar kıldı ve tepkilere kulak tıkadı. Hatta bu konuda türlü engeller çıksa da ısrarcı oldu.
Hükümetin Mersine termik santral kurma konusunda neden ısrarlı olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan teşvik yasasını da inceleyince Karadeniz kentlerinin kayırıldığı net olarak karşımıza çıkıyor.

Akşam gazetesinden İsmail Küçükkaya cumartesi günkü yazısında “Başbakan Erdoğan YÖK Başkanı'na 'Anadolu'da bir şehri, mesela Sinop'u bir üniversite şehrine dönüştürelim' talimatı vermiş. Özcan'ın, 'neden Sinop?' sorusunu da şöyle cevaplandırmış: 'Sinop çok yeşil bir şehir, üç tarafı da denizle çevrili, potansiyeli yüksek, güzel bir üniversite şehri olur.' Dün itibarıyla YÖK bürokratları bu konuda çalışmalara başlamış durumdalar.” yazıyor.
Yani nükleer santral kurulmaktan vazgeçilen! Sinop için hükümet iyi şeyler düşünüyormuş meğer!

Sinop yerleşke kent olacak… Mersin ise termik santrallerle boğuşan bir kadersiz kent!
Mersin zaten Mersine sahip çıkmayan milletvekilleri sayesinde kadersiz bir kent iken, birde hükümetin termik santral ısrarı… Oysa hükümetin ısrarla termik santral kurmaya çalıştığı Akkuyu, yeşil ile mavinin buluştuğu doğa harikası bir yer… Sadece deniz değil yeşilde güzel buralarda…

Hep söylüyoruz. Mersin devletten hiçbir dönem destek görmedi ve gelişimini hep kendisi tamamladı. Sanırım bu kadar böyle sürecek…

Sinop için düşünüleni Mersinli kendi imkânlarıyla yapmalıdır. Mersini bir sağlık ve eğitim üssü durumuna getirirsek bu gereksiz inattan vazgeçilebilir. Özel Toros Üniversitesi açılıyor. Çağ Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi zaten var. MTSO gayret etsin ve Mersin Teknik Üniversitesinin kurulmasını sağlasın… Erdemliye, Silifke’ye de yüksekokulları yaysın… Mersin kendi göbeğini kendisi kesmeye devam etsin.

Hiç yorum yok: