25 Haziran 2009 Perşembe

Önce Kenti Kalkındır Kent İnsanı Sen Tanır

Yerel seçimlerde son viraja girmek üzereyiz. Tüm partilerin adayları projelerini anlatıyor, kapı kapı, mahalle mahalle geziyorlar. Kendilerini ve projelerini tanıtıyorlar. Macit Özcan zaten 10 yıldır belediye başkanı. Yaptıkları belli… Yapacağım dediği projeler birçok insana göre yapılmaktan uzak değil. Kısacası Macit Özcan’a inanmış bir kent psikolojisinden bahsediyorum.

AKP ve MHP seçmeninin Büyükşehirde Macit Özcan’ı tercih etmeleri bunun kanıtı olsa gerek. Diğer adayları ve projelerini incelemek, hatta sadece AKP adayından bahsetmek bence seçimin analizini yapmak için en iyi yol olur. Yapılan anketlerde AKP Mersinde ikinci görünüyor. İkinciliğin etkisiyle olsa gerek Mersine seçim için kamp kurmuş olan Kürşat Tüzmen sinirlerine hâkim olamıyor. İşadamlarıyla yaptığı bir toplantıda “Artık seyirci kalmayın, sahaya inin” diyor. Aslında kısaca“AKP adayına destek olun” diyor.

Eyiceoğlu durmaksızın Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminden gem vuruyor. Peki, Mersin Büyükşehir Belediyesinde başkan adayı olan kim? Eyiceoğlu mu, Erdoğan mı? Kürşat Tüzmen mi?
AKP Genel Başkanının İstanbul’da iyi bir belediye başkanlığı geçirmiş olması tüm AKP adaylarının başarısına kanıt gösterilebilir mi? Eyiceoğlu, Yerel belediyelerin Ankara ile uyumlu çalışması için genel iktidar ile aynı partiden olması gerektiğinin altını çiziyor.

Geçenlerde Adalet Bakanı AKP’li olmayan belediyelerin projelerinin Ankara’da beklediğini ima etmişti. Bu aba altından sopa göstermekten başka bir şey değildir.
Eyiceoğlu Gülnar’da belediye başkanlığı yapmış bir insan. Mersin Milletvekili olarak Mersini temsil etmiş bir siyasetçi. Bu örnekleri vereceğine bana kalırsa milletvekilliği döneminde (varsa) Mersine çaktığı çivileri referans göstermelidir.

AKP yanlış bir seçim stratejisi geliştiriyor. Bana kalırsa 6 yıldır tek başına iktidar olan bir iktidar partisi bu kenti gerçekten istiyorsa önce bu kente bir şeyler vermelidir. Yani önce kendisine oy vermeyenlerinde iktidarı olmalıdır.
Nitekim genel seçimlerde AKP Mersinde ikinci parti olmuştu. Kürşat Tüzmen 2007 seçimleri öncesinden beridir vaatlerde bulunuyor. Mersin Kürşat Tüzmen’e inandı ve Mersinde ikinci parti yaptı AKP’yi. Sormak isterim Kürşat Tüzmen’in havaya savurduğu bu vaatlerin hangisi hayata geçti? Fakat madalyonun yüzü aydınlanıyor! AKP belediyeleri kendileri almadan bir kente bir şey vermeyecek anlaşılan.

Önce bu kente bir şeyler verin ki, halk size güven duysun. İnansın. Havaalanı, turizm, lojistik, ticaret, tarım… Hepsi 2007 seçimleri öncesinde söylendiği yerlerinde duruyor. Yani hiçbir gelişme söz konusu değil. Bunların dışında da hiçbir konuda koskoca 6 yılda AKP iktidarında Mersine tek çivi çakılmadı.

Bırakın tek çivinin çakılmasını lojistik kenti olan Mersin’den Ulaştırma Bölge Müdürlüğü Adana’ya taşındı. Lojistik kenti olma yolunda ilerleyen bir kentin çivisi söküldü.

300’den fazla nakliye firması resmi işlemlerini yapmak için Adana’ya gitmek zorunda bırakıldı. Yani? Mersindeki firmalar cezalandırıldı. Kısaca ve net olarak şunu söylemek istiyorum: Siz hükümet olarak Mersin’e sahip çıkın. Mersin size sahip çıkacaktır. Ama önce bu kente bir şeyler vermelisiniz. Bu kenti her açıdan kalkındırmalısınız. Sonra oy ve belediye başkanlığını istemelisiniz.

Hiç yorum yok: