25 Haziran 2009 Perşembe

Önce İmajımız Düzeltilmeli

İnternetteki forum sitelerini incelediğinizde göreceksiniz ki, Mersin’e dışardan bakan insanlar buradaki milyonların işsiz güçsüz insanlardan oluştuğu, aradığını bulamadığınız, ne yapsan tutmaz, ne üzerine işyeri açarsan aç çalışmaz bir kent olarak görüyorlar. Özellikle güneydoğulu yurttaşların oluşturduğu kimliksiz ve nüfus açısından yetersiz ikinci sınıf bir büyük şehir sanıyorlar...
. . .
Mersin ulusal basına nedense yaptığı kültürel ve sanatsal etkinliklerle, kentin sahip olduğu üniversite ve sivil toplum kuruluşları, spor takımlarının başarıları gibi bir takım dinamiklerle gündeme gelmekten daha çok PKK eylemlerinin odak kenti, çöp sorunu, balık çiftlikleri, yıllardır uğraşmasına rağmen sahip olamadığı bir takım değerlerle tanınıyor.
. . .
Çöp sorunun temelinde çeşitli siyasi anlaşmazlıklar söz konusu. Bunu biz biliyoruz ama bilmeyenlere anlatan yok.

Macit Özcan’dan önceki başkanlar ise bu belaya el sürmek istemediler. Mersin’i gezen yabancılar kentin kuzeyine çıktıkça başka bir şehirle karşılaşıyorlar. Akdeniz, Toroslar, Mezitli… Hiç fark etmez.
Çıkmaz sokaklar, dar, bozuk ve kaldırımsız yollar.
. . .
Evler genellikle mütevazı yapılardan oluşuyor. Genellikle gecekondu veya gecekonduvari şekilde özen gösterilmeden yapılan bu evler Mersinin kuzeyi için kötü referanslardır.
. . .
TOKİ ile Akdeniz Belediyesinin yapmış olduğu anlaşma kentsel dönüşüm için kesinlikle gerekli ve bir o kadar geç kalınmış bir projedir. Bu projeye göre belirlenen gecekondu mahallerinin yerine modern konutlar üretilecek ve halkın yaşam seviyesi bir noktada yükselecektir.
. . .
Toroslar belediyesi de TOKİ ile anlaşma yapmış ve Kuzey Toroslar’da modern konutlara imza atılmıştır. Toroslar’daki bu konutlar büyük ölçüde tamamlanmıştır.
Toroslar ilçesinde ayrıca; Demirtaş, Portakal gibi mahallerde Akdeniz örneği uygulanarak kentsel dönüşüm anlamında bir çalışma yapılabilir.
. . .
Modernlikten bahsetmişken…
Yıllar önce Ufukturu.net haber sitesindeki köşemde yazmıştım.
Kent merkezinin girişi diyebileceğimiz Karaduvar, Çay, Çilek, Kazanlı bölgelerinin yol, kaldırım ve çevre düzenlemesi Mersin için çok kötü referanstır.
Gerek ticari, gerekse turistik gezi için Mersine, Adana tarafından gelen bir “yabancı” Mersini büyük bir köy olarak görmektedir.
. . .
Kentin girişindeki nüfus tabelaları, şehir içindeki yön levhaları çok eski ve bakımsız durmaktadır. Kavşaklarda gelişi güzel yerleştirilen yön levhaları göze hiç hoş gelmemektedir. Bahsetmiş olduğum nüfus tabelaları yeni yasa ile genişleyen Büyükşehir sınırlarına taşınmamış ve son sayım hala yazılmamıştır.
. . .
Kent yaşamında imaj çok şeydir.
Kenti gezmeye gelenler, yatırımcılar, tesadüfen yolu düşenler, iş gezisi yapanlar…
Bu kent için hiçte iyi şeyler düşünmeyecektir.
. . .
Büyük bir şehir kendisine büyük hedefler koymalıdır. Mersinin turizm hedefi bu anlamda birinci adımdır. Sağlık turizmi, lojistik sektörünün yatırımları, eğitim ve kültür yatırımları kent merkezinin canlanması için ve büyük bir kent olmanın gereklerindendir.
. . .
Büyük kentte aradığınız her şeyin fazlası olmalıdır. Alışverişten tutunda, piknik alanlarına, çevre düzenlemesine, konaklama tesislerine… Hepsi bolca, düzenli ve temiz olmalıdır.

Hepsi birden düzgünce yapıldı… Tamam! diyorsanız…
İşte Dünya kenti Mersinde yaşıyorsunuz demektir.
Ama şimdilik bu tanımdan uzak durmak gerekmektedir.
Çünkü daha çook yolumuz var ve zor bir yolculuğun henüz başındayız.

Hiç yorum yok: