25 Haziran 2009 Perşembe

Mersin'in Turizm Kenti Olabilmesi İçin...

Geçtiğimiz günlerde Mersin Kültür Merkezinde yapılan Turizm İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na turizmcilerin katılmaması Mersin Valisi Hüseyin Aksoy'u sinirlendirdi.
Sayın vali bu tepkisinde çok haklıdır.
Mersinde turizm işi ile uğraşanlar turizmin gelişmesi için kıllarını kıpırdatmıyorlar.
Armut piş ağzıma düş…

Oysa Sayın Hüseyin Aksoy Mersin için bir şanstır.
Mersinin turizmden nasibini bir türlü alamıyor olmasının suçlusu bu kentin denizinin Antalya’dan kötü olması değildir.

Mersinin turizmden nasibini bir türlü alamıyor olmasının suçlusu bu kentin daha az güneş alması değildir.
Ne sahili, ne denizi ne de güneşi Antalya’dan kötü değil tam tersi çok daha iyidir.

Mersinin temel eksiği iş bitiren siyasetçi kadrosunun olmaması ve bu işten para kazan ve adına turizmci denen kişilerin bu işi önemsemesidir.
Önemsemek lafının biraz hafif kaldığını biliyorum.
Çünkü Mersinde turizm işi ile uğraşan bazı insanlar aslında turizmin ne olduğunu bile bilmiyorlar.

En güzel yeri kapmasına rağmen ne kendilerini nede evden bozma pansiyonlarını geliştirmeden, turist gelmesini bekleyen sözde işadamları ve turizmciler bu kentin turizm potansiyelini yok ediyorlar.

Otel açmış fakat ne internet sitesi var ne de ulusal gazete ve televizyon reklamı!
Reklamın değerini bilmeyen, yerel gazetelere bile reklam vermeyen turizmcinin bu kente katkısı ne olabilir ki?

Türkiye’nin birçok yerinde yaşayan insanlar Mersinde turizm amaçlı otel olduğunu bile bilmiyor.
Benim Mersinde beğendiğim tesisler mutlaka ve çoklukla var. Ve hatta ben tatillerimi genellikle Mersindeki otel ve konaklama tesislerinde geçiriyorum.
Elbette bu yazıdaki eleştirel sözüm bütüne değildir ama isteyen üzerine alınabilir.

Bu anlamda şunu söylemek yerinde olacaktır.
Turizmi ve turizm sezonunda gelenleri “kalmaya mecbur kaz” misali gören bu tip insanların bu tarz toplantılara katılması elbette beklenemez.

Onların beklentisi yaz sezonunda odalarının boş olmaması!
Kim nereden ve nasıl gelirse gelsin önemli değil!
Bu kentin turizm imkânlarından ne kadar faydalandığının bu arkadaşlar için pek önemi yoktur.
Hali hazırda turizm tesisi(!) İşleten işletmeciler daha müşteriye nasıl davranacaklarını bile bilmiyorlar.
Onlar için “o an” önemli. Yani içinde bulunulan sezonda birilerinin gelip odalarda kalması yeterlidir.

Konaklayan kişi beğenmez ve bir daha gelmese bile önemi yok…
Mutlaka biriler gelecektir!

Mersinin turizm kenti olabilmesi için önce bu işle uğraşanların turizmin ne anlama geldiğini, turizm deyince akla ne geldiği, turizm deyince akla sadece deniz, kum ve güneşin gelmemesi gerektiğinin anlatılması gerekir.

Ayrıca Mersinde turizmi canlandırmak için en az beş-on tane büyük otelin kente gelmesi gerekir.
Bu sayede Mersindeki küçük turizmciler hem otelciliği ve turizmi hem de misafirlere davranış biçimlerini kendiliğinden öğreneceklerdir.
Sayın vali ile Mersin turizm kenti olabileceğini anladı. Acı ama gerçek budur.

Bu saatten sonra bu işle uğraşsın veya uğraşmasın Mersinli olan veya kendisini Mersinli hisseden herkes elini taşın altına sokmalıdır.

Hali hazırdaki turizmciler kendilerini geliştirmeli ve turizm toplantılarına mutlaka katılmalıdırlar. Reklam masraflarından kaçmamalıdırlar. Profesyonel ekiple çalışarak yarınları hedeflemeli ve marka olmalıdırlar.

Bu kente büyük otellerin gelmesi sağlanmalı ve teşvik edilmelidir. Deniz, sahil ve tarihi eserler temiz tutulmalıdır.

Bunlar ana başlıklardır…
Deniz, güneş, tarihi eser ve kum zengini Mersinin turizm kenti olabilmesi için çok daha uzun bir yola ve uğraşa ihtiyaç vardır.

Hiç yorum yok: